Bisiklet sevgisi çocukluktan başlar. Hele de kendi imkanlarınla zorluklarla sahip olduğu bir bisiklet insanın hayattaki ilk serveti gibidir. Pedalın özgürlüğü rüzgarın yüzümüze çarpan sevinç dokunuşları bisiklete olan bağlılığımı yıllar geçtikçe arttırdı. her ne kadar eğitim hayatı iş hayatı araya girsede insan 40’ından sonra yeni bir baharın tazeliğinde daha bilinçli ve istekli oluyor çocukluk hayallerini yeniden yeşertmeye . Benimde tam böyle bir serüvenim oldu bisikletlerim ile.
Evet bisikletlerim… Çocukken bir tanesi için günlerce çalışıp sahip olduğum ilk servetime, bu gün olgunluk çağımda yenilerini ekledim. Çocukken tattığım sevinci şimdi daha bilinçli yaşıyorum.
Bisikletlerim ile yeni baharımda yeni yerler keşfederek, yeni dostluklar kazanarak, yeni deneyimler edinerek sanırım servetimi katlamış oluyorum.
Mark Twain’in de dediği gibi ; “Bir bisiklet alın. Kesinlikle pişman olmazsınız, şayet YAŞARSANIZ.”
Gördüğüm her bisikletli çocuk için sevinç dolarken, yetişkin bisikletliler gördüğümde insanlığa dair bir umut kaplıyor içimi.